Coronavirüs’e karşı insanoğlunun en büyük silahı SABUN
Bilim dünyası, yaklaşık on ay gibi kısa bir sürede 40 milyona yakına insana bulaşarak 1.1milyondan fazla kişinin ölümüne yol açan corona virüsü durdurabilmek için adeta zamana karşı yarışıyor.
Dünya genelinde yaklaşık 1.1milyon can alan corona virüse karşı bilim dünyasının eli kolu bağlı. Aşı bulunana kadar elimizde şimdilik tek bir mücadale silahı var: sabun. Peki insanoğlunun bu basit ve ucuz icadı, gözle görülmeyen tehlikeli düşmanı suyla birlikte nasıl alt ederek milyonlarca kişinin hayatını kurtarabiliyor?
Bir yandan sıtma gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar Covid-19’a yakalananlar üzerinde denenirken, diğer yandan ABD, Çin, Almanya, Türkiye ve Avustralya’nın aralarında bulunduğu çok sayıda ülke, dünyaya aşı müjdesini verebilmek için var gücüyle çalışıyor.
Tarihte veba, kolera ve İspanyol gribi gibi salgınlara milyonlarca kişiyi kurban veren insanlık, başındaki bu yeni belayı defetmenin yolunu arıyor.
Salgına karşı hazırlıksız yakalanan insanoğlunun aslında virüsü yok edebilmek için elinde çok önemli bir silahı var: Sabun.
Neden sabun Sars-CoV-2, Koronavirüs ve diğer virüs türlerinde bu kadar iyi işe yarıyor? Özetle, kendiliğinden bir araya gelen bir nano-parçacık olan virüste en zayıf bağın iki tabakalı lipitler (yağ) olması. Sabun yağ zarlarını çözer ve virüs iskambil kağıdından yapılmış evler gibi dağılıp, ölür veya bir başka deyişle virüsler gerçek manada canlı olmadıklarından, etkisiz hale gelirler.
Kısmen daha uzun açıklaması ise, çoğu virüsün 3 adet yapı taşına sahip olmaları; Ribonükleik Asit (RNA), protein ve lipitler. Virüs bulaşmış hücre, bu yapı taşlarından çokça üretir ve sonra kendi kendine bunları virüs oluşturmak için bir araya toplar.Kritik nokta, bu yapı taşlarını bir arada tutacak kadar güçlü ortak bağların olmaması. Bu da, bunları ayırmak için mutlaka ağır kimyasallar kullanmanız gerekmediği anlamına geliyor.
İnsan cildi virüsün yerleşmesi için ideal bir yerdir. “Organiktir” ve cilt yüzeyindeki proteinler ve yağ asitleri virüsle etkileşime girer.
Covid-19’a karşı sabunun daha çok dokunulmasını öneren bilim insanları, el yıkama süresinin en az 20 saniye olması gerektiğini savunuyor.
Su tek başına virüslere karşı yeteri olmazken, sabun en dıştaki yağ tabakasını çözerek virüsü etkisiz hale getiriyor.
Sabunda da ise amfifil diye bilinen yağ benzeri maddeler bulunur. Bunlar, yapısal olarak virüs zarındaki lipitleri andırır. Sabun molekülleri, virüs zarı içindeki lipitlerle mücadele eder. Sabun normal kiri de, aşağı yukarı bu şekilde temizler. Sabun, virüs ve cilt arasındaki yapışkanı değil, virüsteki RNA, lipitler ve proteinleri bir arada tutan, ayakkabılardaki yapıştırıcılara benzeyen etkileşimleri de gevşetir.
Öte yandan, corona virüse karşı eli kolu bağlı kalan dünyanın el yıkama karnesi de pek parlak değil. UNICEF raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 3 milyar kişi evinde su ve sabun kullanma imkanına sahip değil.
Suya sabuna dokunun
Yüzde 60’tan fazla alkol bulunan kolonyaların da virüse karşı etkili olduğu belirtilirken, insanoğlunun kendisine tarih boyunca eşlik eden sabundan şaşmaması gerekiyor.